"Hayat turuncu olmalı ama boyası da akmamalı" diyordu bir yazar. Bugün farkettiğim üzre benim hayatım gri ile bej arasında üç harfin ortasında yuvarlana yuvarlana diyecem de sallantıda, diken üstünde, başkasının ellerinde parçalanıp gidiyor gibi. Bu iki rengi bilirsiniz, gri rengi siyah ve beyazı katarak oluştururken bej rengini ise bi kaynak şòyle elde ederiz diye yazmış, kahverengiye ek olarak turuncu dahil edilebilir. Bej ayrıca sarı, beyaz, turuncu ve grinin de birleşimidir, nokta. Gördünüz mü hayatımın ne renk olduğunu?
Kainata şöyle bir bakın insan dışında tüm canlıların kaygısız olduğunu görürsünüz. Atlar, eşekler, sığırlar, koyunlar ya da doğadaki otoburlar sadece otlarlar. Et oburlar da koşarlar koşarlar maratondadırlar. Hep bir acele hep bir koşturma... ama karınları doyunca kaygı biter. Kendi aralarındaki mücadeleler vardır elbet ama bir insanoğlu gibi kurt bugün eve ne götürecem, aslan bu kış çocuğa mont almak lazım, ya da kuş ben şu davette ne giyecem diye düşünmezler. En sade doğal halleri ile her türlü elbiseden güzel giyinirler dört mevsim. Gök yüzü bile renk değiştirir. Sular ondan deli gibi dalgalı. Ağaçlar sonbaharda ayrı baharda ayrı güzel. Bunlar demiyor bu kış ne edecez doğalgaz faturası ne olmuş öyle ya! Diye. Ya da koltuk takımımızı yenileyelim hayatım hep mercan hep mercan biraz da zümrüt kullanalım demiyor balıklar. Sinekler tektaş beklemiyor üremek için.
Demem o ki insanoğlunun sırtında bir yük gelişecek, her yıl bir diğer yıldan üstün telefon almazsa modadan geri kalacak. Gelişim değişim demek. Evrimağacında okudum ahtapotlar bir kavanozu, pet şişeyi açabiliyormuş. Gördükleri yüzü unutmayacak hafızaya sahiplermiş. La hayvanların 3 kalbi 9 beyni var çağın hangi teknolojisini geliştirdiler, yapay zeka, robot, kuantum ya da uzay teknolojisi falan? Önemli olan bir şeyin sizde olması değil onu kullanip işlevsel hale getirmek. Kullanmadığın zaman bilgi bile çöptür. Sınıflandırmasını yapamayacam şkmdi ne tür bigi diye.
Sadede gelmek gerekirse pek dertliyim. Kafam karma karışık. Yazmak istiyorum ama yazmak istediğim kelimeler cümleme sığmıyor. Cümleyi uzatıp paragrafla uğraşmak işime gelmiyor. Kısa ve anlamlı tek bir kelime yazmak istiyorum Allah'tan sansür uygulanma olayı yok. Ama onu da yapasım yok. Aşağıda bir tren sesi. Sirenler çalınıyor. Gidenler bir umutla gidiyor dönenler hep yaralı.
Geceye Hüsnü Arkan'dan bir şarkı bırakıyorum. Eylül gideli bir ay oldu Kasım da geldi ama...
Bu deli eylül, bu yelkovan kuşu, sabır akşamları
Sabah olsun geçer geçer bu zulüm
Bir kapıyı açar, sokaklara vurur
Yürür gidersin ömrüm
Yılların kucağında uyur uyanır
Güler geçersin
Basıp gidesim var ki vallah
Düşüp ölesim var
İki hevesim var ki vallah
İkisi de sensin
Yakıp gidesim var ki vallah
Seni göresim var
İki sebebim var ki vallah
İkisi de sensin
...
28.10.22/22:22/fk
28 Ekim 2022 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
telaşsız
çaresizlik diye bir şey var mı emin değilim ama tüm yardımları reddetme, derdini anlatamama, çabalamama ve hevessizlik var. istesem çare ar...
-
Fatımalar düşkündür babalarına, babalarından sonra kalmak mirastır Hz. Fatıma'dan onlara... 25.05.19/03:27|fatikozanoğlu
-
Hiç giymediğim kıyafetlerim oldu yıllar var. Kiminin bedeni uymadı. Yokluk gördük çok zaman. Birileri verdi koyduk bir köşeye. Giyilmedi, gi...
-
Bir arkadaşım var, her ne kadar tanımasam da kimdir, necidir bilmesem de... ben kendime "yazarak konuşanlar" derken o "sonral...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder