bazen bizi yıkan acının sadece bizde olduğunu sanarken acıyı farklı şekillerde yaşarız. ama acı bazen de ortaktır. aynı hissin yorgunluğu saplanır yüreğimize. geçiştirdiğimiz olur, farklı yollarla unutmaya çalıştığımız olur, bir kısır döngüde hissederiz çoğu zaman ve en acısı o acının güçlüsü sen oluverirsin bir anda. cesurca yaşayamayan, ince bir sızı olur içinde göz yaşın. ve aynı acı diğerinin yoldan çıkmasını, inançsızlaşmasını, yorgun düşmesini, kazalar geçirmesini ya da bazen onu kabullenemediği ama kabul etmek zorunda kaldığı gerçeğe döndürür. kendini o gerçekle cezalandırır. acıya düşkün bir hal alır bizimkisi. cesaret edemeyen her gün ayrı gömleği yanlış iliklemeye devam eder.
evet o yanlışı düzeltmek için o düğmeler tekrar açılmalı ve doğru iliklenmelidir. ve yine bazen görmezden gelmeye son verip hatayı en başından düzeltmeye cesaret edersin. insanın kendine yaptığı en büyük haksızlık işte budur. kaybolan yıllarını aramak. kime neye kızacağını umarak başa dönmek ve doğru yolu bulmak... cezayı sen çekersin mükafat ise sonsuz bir rahatlama ve huzur olur belki de.. vicdanın yükü bazen en çok güçlü olanı zorlar. en iyi halterciden daha fazla ağırlık kaldırdığını o ağırlığı indirdiğinde anlarsın. Naim zannederken kendini bakmışsın Seyit Onbaşı'sın.
beden yorgun düştüğünde akan ter, ruh yorgun olduğunda gözden akarmış, ne kadar da yordu bu asır bizi. kırgınlığımız erken göçen babamıza mı yoksa ona söyleyemediklerimize ve hala yaşamayı umduğumuza mı? ölümsüzlüğü arayan yaşıyor hala, bulan dün ölmüş. eğer ölümden sonra yaşam yoksa bu vicdan yükü ile yaşanmaz, varsa ahiret dedikler yerde, bir kandil yanarken, ben de sana anlatırım bu çektiklerimizi.. bugün yeterince bitmemiş gibi. bir ay biter bir ay başlar. sıcak bir Asya gecesi serin bir hülya olsa da, umut etmeye değer. esen olun yüreği sıkışıp acısını zamanında yaşayamayanlar.
01.08.25/02:11 / fk
1 yorum:
Bazı insanlar dünyayı taşır, diğerleri yaşar.. Yükünüz ağır fakat yüreğiniz kocaman..
Yorum Gönder