20 Ekim 2024 Pazar

helak'et!

Selamlar, saygılar, sevgiler, falan filan!
Çok aylar geçti yazmak için oturmayalı. Klavyede harflerin yerini unuttum sen düşün elime kalem alsam muhtemelen işim daha kolay olurdu. Ama kağıda yazdığımın tekrar yüzüne bakmam yıllar alıyor birde yazımı okuyamıyorum o var. O nasıl bir yazı mübarek alın yazısı gibi -çözemedim çözülmüyor Mihriban- çalıyor okumaya çalışırken beynimde.
Bu kadar girizgahtan sonra benden çok da şey bekleyin yani. Unutulmuş, hayra yorulmayan bir üslup ile başlayayım müsadenizle. Deniz kim lan? Hiç Deniz diye arkadaşım olmadı bu üzdü şimdi. Sanki üzülecek başka hiçbir şeyim yokmuş gibi. Üzülecek çok şey var aylar geçmiş nice felaketler yaşamışız milletcek. Yazılacak ve konuşulacak. Ama zaten herkes konuşuyor bir yerlere bir şeyler karalıyor icraat sıfır. Ders alan yok.
Ben çok okudum bir zamanlar. Meslek itibari ile çok insan tanıdım ama şunu o kadar iyi öğrendim ki bir insana tanımadığından zarar gelmiyor aşinayız buna hep bir yerlerden gözümüz ısırıyor yaşananları, kötüleri, kötülükleri, acıları ve hayvandan daha aciz insanları. Türkiye şeylerin ülkesi olmuş çok şeylerin... kötülüğü beş vakit yapanların, ibadeti şeytana adayanların, aklını kahpece kullanıp namertliği mertlik sayanların, aşırı acımasız, duygusuz, fikri olmadan yaşayan kötürüm olmuş insanların. Alışmış kudurmuştan betermiş. Kudurmuş itler gibi cahilce saldıran çirkef insanların, eşi görülmemiş iğrençlikle harlanmış ateş kuyusunda yaşayan adına insan denilen aslında müsfeddelerin ve de kopyalama ile klonlanmış gibi birbirinin aynısı olan hayat ve yüzlerin. Farklılık azaldıkça kötülük almış başını gitmiş. Görmezden gelince, okumayınca yazmayınca, duymadan dinlemeden geçince kıyısından, bize dokunmayan yılan bin yaşasınca yaşattığımız rezillikler ayağımıza dolanıyor. Yıkasan da çitilesen de koparıp atsan yaksan yıksan da kaçamıyorsun. İçine doğduğun kötülük seni bir yerden yakalıyor. Örümcek ağına yapışan sinekler gibi vızıldayıp ölüyoruz. Boşa geçen bir hayat boşa çırpınan kanatlar gibi sönüp kuruyup gidiyor. Yara kabuk bağyor iki güne bazen tüm koşullar bir yana değiştiğinde ama yarayı iğleşmeden kavlatmaya devam eden bir güruh yetişiyor. Varsayalım unuttuk kavlatmayı izi kalıyor da yine akıllanmıyoruz. Biz milletcek ders almıyoruz. Annem -kimi nalına vuruyor kimi mıhına- derdi. Biz de ata vuruyoruz olmadı ayağı kırıp ata sıkıyoruz en kolay işte. Çözüm odaklı değil para odaklı haram odaklı yalan odaklı işliyor düzen. Doymayan bir canavarın midesindeyiz bizi de yutmuş haberimiz yok. Ya karnını yarıp çıkacağız ya bok yolunda diğerleri kervanına katılacağız.
Çok yazdım kadın cinayetlerini, çocuk ölümlerini, toplumsal yozlaşmayı ama artık yazmak istemiyorum. Tepki bile göstermiyor kalbim. Sonucunda hiçbir şey olmayacağının bencilliği ve garip bir rahatlığı var içimde. Bende ne kalp kalmış ne mide tepki bile veremeyecek kadar aczetmişim. Ben ki kalbi patlayacak kadar öfke kusardım kuyruğuma basıldığında. Yılan olmuşum soğuk kanlı yaşıyorum içimde.
Neyse yine her neyse helak mı olacaz yok mu olacaz bir sayha mı kopacak ufuklardan valla, bu günden sonra o da sürpriz olmayacak. Felaket tellallığı yapmayacağım da Kuran da -akletmez misiniz?- diyor ya sık sık işte bekliyoruz akledemediğimizden sonumuzu sonsuzmuş gibi. Kimsecikler de anlatamadı bize yolsuzluk yapmanın, adam öldürmenin, harama el sürmenin, düşmüşe yardım etmemenin, hayvanlara zarar vermenin, yetim hakkı yemenin, para hırsına kapılmanın, aç gözlülük etmenin, mazlumu ezmenin, hırsızlığın, haksızlığın, riyakarlığın, din adı altında adalet uydurmanın, adilmiş gibi yapıp çalıp çırpmanın bu liste kabarık vesaire deyip günah olduğunu... Biz de o yüzden kötüyüz  değil mi.? Kötü hafif kaldı yav! Câniyiz.
Neyse artık yazarım buralar çok tekin malzeme çok ve -biz kötüyüz aynen!- Bırak anasını satayım biz kötü olalım siz iyi olun lan! Hastalıklı insan sürüsü. Insan demek istemiyorum da o kadar edebiyatçılık var bi kelime bulamadım bu sıfatları taşıyan şeylere. Bitki değiller, insan değiller, hayvan değiller de cansız da değiller can da bu bedende barınmaz kötülük canı da çürütür. Bunlar bi seyler... bulacam.
Hadi bana eyvallah helak olasıcalar, yok olup gidesiceler, ruhlarını berzah aleminde kaybedip kukla gibi yaşayasıcalar, uğursuzluğu kendinde olan inancı madde olan sürünesiceler maddelerde yanasıcalar.  Gecesi güzel olamayan diğer güzel insanlar siz de iyi olasıcalardan olun bugün. Esen kalın!

21.10.24/02:32 | fk

Hiç yorum yok:

telaşsız

 çaresizlik diye bir şey var mı emin değilim ama tüm yardımları reddetme, derdini anlatamama, çabalamama ve hevessizlik var. istesem çare ar...