30 Kasım 2022 Çarşamba
bizde ölenlere kuş olup uçtu derler...
21 Kasım 2022 Pazartesi
GünSaydım
14 Kasım 2022 Pazartesi
Sokrates ve Üç Filtre
11 Kasım 2022 Cuma
40'lar
Merhaba, öylesine cümleler kurmak için huzurundayım benliğimin. Geçmiş
Cuma’nın hürmetine küfürsüz cümlelere geçmiş mi bilemem ama bulunmaktayım en
fiilimsisinden. Yıllardır okurum, her şeyi zaman bulup kendimi ödüllendirmek
istediğim her an. Zira kıymetini bilmiyoruz en değerli anımızın, zamanımızın.
Benim en büyük pişmanlığım hep daha az okumamdır. Kitaplığımda alınmış ama
okunmamış, sırası gelmemiş, tecrübe edinilmemiş nice kitaplar var başka
hayatları anlatan. Roman demiyorum sadece. Her kitap bir hayat bir tecrübe.
Okudukça yazmak iyi geliyor. Yazdıkça pekişiyor aklında okudukların.
Önceleri bir konu hakkında yazmadan okumamayı tercih ederdim etkilenmemek
için. Sonra da benzer bir cümle denk gelince kendimi ilk o cümleyi ben kurdum
diyememenin acizliği ile kendi içimde kendimi sindirirdim. Korkakça. Yazık
kalemini korkak alıştıranlara. Divan Edebiyatında Nefi’yi bilmeyen yoktur. O
usta övdüğünü öyle över öyle över ki sanırsın Silifke Yoğurdu. Ama yerdiğini
yerişi ancak teneşir paklar bunu dersin. Ben Nefi’yi çok severim. Örnek de
almışımdır geçmişimde. Ancak insan büyüdükçe diline kendi acı biberini kendi
sürüyormuş, ayaklarına prangayı kendi takıyormuş. Büyümemeyi çok geç ama
yeğlerdim. Büyüdükçe artıyor insanın derdi gamı.
Bi söz var iki manada da kullanılır güzel bir atasözüdür. Dereyi görmeden
paçayı sıvamak. Deriyi diye de kullanılır. Ben bu sözü o kadar hayat felsefesi
edinmişim ki, hani gelip dünyanın anahtarını verseler elime açmaya yeltenmem.
Bu devir de değişecek, her şey geçecek diye. Hazıra konamayışım, çabalayışım,
iç huzursuzluğum hep olacak. Büyüdüm çünkü. Yanlış anlaşılmasın bu benim
korkaklığımdan da değil. Temkini elden bırakmıyorum hepsi bu. Giden gidiyor.
Bu dünya geçici. Ölüm varsa kalıcılık yoktur çünkü.
Kırk yılda bir gibi diye bir söz vardır. Hani bir fırsatı beklersin de o
tam pes ettiğinde sana gelir, ya da kırk gün kar yağar bir gün av olur o zaman
da çarık yırtık olur derler ya. Bu sözü ne zaman iş işten geçse ben söylerdim
babama, babam senin lafın derdi düşünün kendime nasıl mal ettiğimi? Bazen de
bir şeyi kırk yıl düşünsek aklımıza getiremeyiz ya, ya o kadar şaşırtmıştır ya
üzmüştür ya da sevindirmiştir işte. Bir de Peygamber Efendimizin bir sözü var
ya, bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diye. O kadar hevesli o kadar
sadakatliyiz işte. Bir de ben iyi yaparım bu işi bir acı kahvenin kırk yıl
hatrı vardır derler. Nice insanlarla nice kahveler içtik adı sanı kalmadı
çoğunun. Hatırımızda izi bile kalmadı zehir zıkkım olsun. Bir de bazen bizim
büyükler derler ya benim konumuma gelmek için kırk fırın ekmek yemen lazım
diye. La sizin kırk ile derdiniz ne bilmiyorum ama kılı kırk yarıp, kırkından
sonra azıp, delinin attığı taşı kuyuda arayan kırk akıllıyı geçip, kırkında
erişip, katranı kırk yıl kaynatıp, sonunda kırk satır mı kırk katır mı deyip
sürgüne de ben gidecem kırk haramilerle kırklarla yedilere karışıp.
Kafamın ne denli karışık olduğunu siz düşünün yani. Sayılar bahane. Köşeli
bir jeton beynimin içinde. Gözlerim perdeli. Bir deli meczupluğu var üzerimde.
Aklımı peynir ekmekle yemişim ben. Aciz bir bağlama çalar içimde. Mızrabı tele
değil yüreğime değer. Yaslı haberlere alıştık, yaşlı gözler, serde erkeklik var
der. Acıyı da severiz. Kadir kıymet bilmeyen Azrail değildir. Mevsimi gelmişe,
hasat zamanı başlamıştır gönüllerde. Hüsrana uymayın, her hasret bir vuslat
yaşar tende.
11.11.22/01:37/fk
3 Kasım 2022 Perşembe
payız🍂
Az kaldı az diyorum içimden. Sicimle birbirine bağlı olan hayatlar urganla yok olup gidiyor. O urgan ki boynunda dünyanın yükü çekseler altındaki kürsüyü kırılacak zaten hali hazırda da kırık olan boşluğu. Sebep belirtmeden, acele ederek, habersiz, koşa koşa, ateş almaya gelir gibi öyle lanet yani! Gitmese olmaz mı giden? Bazen iki dudak arasında yaşıyoruz hayatı. Giden iki metre kefene müptela. Herkesin küçük kıyameti o sıra. Tek bir sayha onlara da çalınıyor mu? Yoksa Azrail çan çalarak mı geliyor? Kiliselerdeki, saatli kulelerdeki çanlar gibi. Acı acı yokluğu çalıyor varlık içinde değil mi?
Var mıyız ki? Var olsak varlığımıza delil aramaya ne gerek var dünya bir aldanışsa. Yokluğu çalmak. Kapıdan ya da bacadan. Hırsız kapıdan da gelmez ki… gelen hırsız mı ki? Gelmesin gidecekse hırsız bile olsa. Varlıktan geç. Yokluğu arayın basit denklemler üzerinde. Tüme mi varırsınız tümden mi gelirsiniz bilemem. Matematiğim iyi değil mantık da yürütemem. Azdan az çoktan çok ama eşit değil gibi. Eşitlik varlıkta yok olmak gibi. Haklı sancılar çekiyorum benlik davası içinde benliğini bir kenara bırakamayan o sufi benim. Zahit olanda benle.
Tan yeri ağarırken kalkıp kararırken teslim ettiğim ömrümü hiçe sayan ömür törpüsü bir hayat. Bu hayat da hay* can değil miydi? Canımız çıkınca mı anladık hay* van olmadığımızı toprağa gömdüler diye. Toprağın bağrına ne ekersen can verir demiştim önceleri ama insan tohumu yeşermez. Kan olmazsa suyu. Su ile açmaz çiçek kan gerek.
Hep yolcuyuz böyle geldik gideriz, dünya senin vatanın mı yurdun mu? Diyor Neşet dedem. Vatanımız neresi, insanın insana yük olduğu bu zamanda canın da bedene mülk olduğunu düşünen güruh, nerede? Gitmeyeceksiniz tamam siz. Dünyanın sırtına kazık çakıp oraya da bayrak dikeceksiniz. Telli duvaklı.
Bu var oluş sancısı, bu gaflet, bu terane. Dilimden dökülen bu başkaldırı kelimelerime vururken darbe, ben, ben olmayı bırakacağım büyük ihtimalle Atsız’ın meçhulünde. Meçhul kaderi de Tanrı yazmış. Gitmesek de.
03.11.22/fk
hevessizleştirildik🍂
Tam 00:00'ı gösteriyorken saat, dilime dolanmış son bir kaç yılımı özetleyen bir şarkı. "Sabır öylece kaldı da sabredeni söyle kim ...
-
Fatımalar düşkündür babalarına, babalarından sonra kalmak mirastır Hz. Fatıma'dan onlara... 25.05.19/03:27|fatikozanoğlu
-
Hiç giymediğim kıyafetlerim oldu yıllar var. Kiminin bedeni uymadı. Yokluk gördük çok zaman. Birileri verdi koyduk bir köşeye. Giyilmedi, gi...
-
Bir arkadaşım var, her ne kadar tanımasam da kimdir, necidir bilmesem de... ben kendime "yazarak konuşanlar" derken o "sonral...