20 Mart 2020 Cuma

Çocukluk arkadaşlarım. Yedi yaşından beri  ... sayamadım. Malum ömür geçiyor. Virüsüydü, kolonyasıydı, neler gördük geçirdik. Çeyrek asır devirdik. Çok kişiydik. Tekrar bir araya gelsek yine çok olurduk. Haddimizi aşmazdık merak etmesin kimse. Kocaman olurduk. Ilk harfleri beraber öğrendik. Ilk kez okuduk. Hep kurduğumuz cümlelerin harfe döküldüğünü beraber gördük. Yerli malı kutladık. Sobanın üstünde patates kızarttık. Patates baskısını öğrendik. Aynı şarkıları her müzik dersinde bizimmişçesine söyledik. Birbirimize lakaplar taktık. Aynı Haydar'la ellerimiz yandı. Ilk orucumuzu beraber tuttuk. Ama hiç birbirimizden kazık yemedik. Birbirimize ihanet etmedik. Çıkarlarımız olmadı birbirimizin üstünde. Her birimiz birbirimizin adını hala gülerek anarız. Elif, Şaziye, Fatih, Ali2, Hasan, Güllü, Halime, İpek, Songül, Refika, Cansel, Döndü, Okan, ibrahim, Turgut, Ramazan... üç noktaya bakmayın siz hepi topu bu kadar kişiydik. Birbirimizin her kusurunu bilen kadim kardeşlik. O yüzden derim ben hep bir insan sınıf arkadaşıysa başka hiçbir şey olamaz. Özel olmaz. Katıdır ama okulun Uzunu, Polat'ı, öyle diyor te o ka!😅
Fk.19.03.20/22:48

Hiç yorum yok:

kısır döngü

  bazen bizi yıkan acının sadece bizde olduğunu sanarken acıyı farklı şekillerde yaşarız. ama acı bazen de ortaktır. aynı hissin yorgunluğu ...