23 Ocak 2020 Perşembe

Yazarak Konuşanlar

Hani bazen 'o' insanları hayatınızdan çıkarıyorsunuz. Bi hafifliyorsunuz ya! Ne güzel oluyor değil mi? Kimileri kaçtığınızı düşünse de siz aslında evet bir şeyden kaçıyorsunuz evet doğru. Ama kendinizden, öfkenizden kaçıyorsunuz. Kükremiş sel gibi yıkmaktan kaçıyorsunuz bendinizi. Gören farklı bilen farklı yorumluyor. Sonra tam unutuyorsunuz, umursamıyorsunuz olan oluyor. Ummadığın yerden çıkan sınav sorusu gibi. Önce yazıyorsun cevap defalarca yazıp siliyorsun ama... sonra cevap vermek yerine bi engel çakıyorsun. Ohhhh! Misss valla ! Susuyor mu kalbin? yok! Sonra yazmaya veriyorsun. Ağır küfürlerin altında diline hakim oluyorsun. Her şey geliyor diline. Yok diyorsun. Bir dur. Sen herkes gibi değilsin. Sonra o dur'u açık kapı sanıyorlar. Vuran vurana... kulaklarını tıkasan boşuna. Varlıklarını silemiyorsun ki hayatından. Sonra bir gece yazmaktan, düşünmekten yorulup kalıyorsun. Çıt yok. O yüzden yazarak konuşanlar dedim kendime. Fikri yok, duygusu yok sanki yürür bir kötürüm... dizesi dilimde. Mehmet Akif geliyor aklıma. Susuyorum.
23.01.20/23:38|fk

4 yorum:

Bu Adam dedi ki...

Fakat, yaptığınız bu eylemler, erdemlik olarak birikiyor zihninizde. Zor fakat güçlü.

İnsanları anlamak da, anlatmak da onlara -kendimize de bazen- yağmuru tutabilmek kadar başarması güç.

Yazmak güzeldir, yazın. :)

Tanrıdağın Rüzgarı dedi ki...

Insanları anlamak denizi bardakla boşaltmaktan zordur. Der Derviş Yunus.

Unknown dedi ki...

Önemli olan kalbimizden çıkartabilmek o insanları yoksa engellesen de silsende fayda etmiyor..

Tanrıdağın Rüzgarı dedi ki...

Unutmak daha etkili desenize.

telaşsız

 çaresizlik diye bir şey var mı emin değilim ama tüm yardımları reddetme, derdini anlatamama, çabalamama ve hevessizlik var. istesem çare ar...