Öğretmek mi öğrenmek mi mesele?
Içim hiç rahat değil. Huzursuzum. Gözlerimi kapatıp görmezden gelemiyorum hiçbir şeyi. Hele o bi haksızlıksa. Çocuklar bizim geleceğimiz. Aklı başında, ne yaptığını, ne istediğini bilen insan yetişmiyor artık. Cengiz Aytmatov'un bir sözü var çok sevdiğim. Insan için en zor olan şey her gün insan kalmaktır. Der. Ne güzel ne yerinde ne doğru bir söz. Insanı insan yetiştirir. Önce onu doğuran ana sonra hayatında eğitim aldığı süre boyunca kademe kademe öğretmen. Annelerimiz cahil de olsa çok iyi bir evlat yetiştirebilir. Okumakla hiçbir ilgisi yoktur cehaletin. Cehalet insanın beyni ile yüreği arasında bir kara noktadır. Bulaşıcıdır. Kangren eder ilerisi. Velhasılı bu deli kızı kedere sokan güç yetirememektir. Gücü yetmez her istediğine. Kocası, sevgilisi tarafından şiddet görüp dövülene de öldürülene de... bir ay önce Kırşehir Merkez'de bulunan Kent Park'ta bir babanın kızını etraftaki kalabalığa aldırmaksızın söve söve dövdüğüne şahit oldum. Bakıp seyirci kalmak kanıma dokunurdu. Babaya mâni kızına kol kanat oldum. Arkadaşlarımla beraber tabiki. Meraklı kalabalığı yollayıp kızın korkudan kısılmış sesinde duyduğumuz ilk cümlesine bakarak polis çağırdık. Polis çağırın dedi. Bir insan ne yaparsa yapsın hak etmiyordu insanca olmayan dayağı. Hangi hayvandan gördünüz eşini dövüp yavrusunu parçaladığını! Öyle bir çıkmazdayız ki... Güven de yok inanç da... Peki neden bu hale geldik bizi bu hale getiren neydi? Yüz yıllarca zalime korku mazluma umut olmadık mı? Onlanlar ceddimiz değil miydi? Çokluğa karşı azlığın yanında olmadık mı? Yine olanlar bizden değil miydi? Televizyon dizileri ne güzel dost, komşu, akraba, kardeş oldular de mi bize? Ah Batı! Lafı uzatacağım zorunuza gitsin diye ki benim vicdanım rahat değil. Uyutmuyor. Belediyeye gittik böyle durumlarda bir çocuk bir anne bir halk gelip kime danışacak? Ölünce mi haberiniz olacak? Diye. Ellerinden bir şey gelmezmiş. Bizi çok güzel bir şekilde gönderdiler sağolsunlar. Onlar belediye iken bir şey yapamıyorlarsa biz ne yapabiliriz? Sağolsunlar Cimer'e şikayet edin dediler. Buna ne deniyor? It ite buyuruyor... Sonuç olarak ahvalden bir haberiz.
Şimdi gelelim diğer konuya. Bu diğerinden daha fazla yaktı canımı. Neden mi? Ben her ne kadar işimi yapamıyor olsam da bir gün elbet yapacağım. Zaten öğretmek dört tarafı kapalı üstünde damı olan bir yerde olmaz sadece. Insan her yerde öğrenir. Bi ablamız var bizim. Güçlü, kuvvetli, tek tabanca yaşayan herkesin sevip saydığı bir ablamız. Kırşehir Belediyesinin tek kadın belediye otobüs şöförü. Kendi yağında kavrulan bir anne o. Küçük bir kızı var. Kırşehir Merkez Yunus Emre Ortaokulunda okuyor. Daha kaç yaşında Allahım! Bu kızımızı bir kaç öğretmen olamamış o mesleği hak etmeyen ve derhal o meslekten atılıp tek kuruş öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin ekmeğini yemeyi hak etmeyenlerin çocukları sindirip dövmüşler. Evet sadece sıkıştırmakla kalmamış tekme tokat saç baş tek bir çocuğu bir sürü velet dövmüşler kızlı erkekli. Baba yok. Anne gelip hesap sormuş. Kamera kayıtları silinmiş. Öğretmen sıpaları kayırılıyor. Ve o an orada bulunan hiç kimse bu duruma müdahale etmiyor. Müdürün anneye cevabı, kızınızı ben koruyamam imamhatip'e gönder. Oluyor. Beni alakadar eden kısım birincisi adalet ikincisi o müdür benim de müdür yardımcımdı 2005 yılında. Şaşırdım mı hayır! Fatma abla beni arayıp ne yapması gerektiğini danıştı bana. Bir kaç bir şey söyledim ama bugün öğrendiğim kadarıyla hiçbir değişiklik olmamış ve bu çocuk iki haftadır derse gitmiyormuş korktuğundan. Bu çocuğun gelecek hayalleri ne olacak? Kim koruyacak onu?Ve tehdit ediliyormuş. Nereye gidersen git buluruz seni diye. Insanlara çare olun ya! Kayıtsız kalmayın! Bu nasıl bir dünya lan! Bu nasıl bir insanlık.! Bu nasıl bir eğitim! Bir öğretmen düşünün kemoterapi gören öğrencisine hergün ders anlatmaya moral vermeye giden. Bir öğretmen düşünün iki haftadır bir kız çocuğu dersine gelmiyor merak etmeyen. Sizin öğretmenliğiniz batsın! Vicdanınız kurusun! Tek tek isim isim ben sizi bir vatandaş olarak CIMER'e şikayet etmezsem benim de vicdanım kurusun! Kaba kuvvet elbette kolay ama sizden benim bir farkım var. Atanamayan onca öğretmen dururken o yerlerinizden sizi edecekler var. O kavgacı çocuklar zamanında eğitilselerdi insanın kıymetini, insan olmanın kıymetini bilsinler diye yetiştirilselerdi şimdi böyle bir şeyle kimse karşılaşmazdı. Öğretmenliği son çare diye düşünenler, mesleğini sevmeyenler, tespit edilsin ve uzaklaştırma değil meslekten men edilsin. Şimdi siz düşünün! Kınama mı kurtarmaz!.. kim nereli, kimden, kimci... Kimin neyi var? ... Bir tilki hükmü varsa bir de kurt töresi var bir bozkurt töresi var.!
00:34/27.11.19|fk