23 Haziran 2019 Pazar

Seçimler...

Erdoğan, twitter hesabında "gayri resmi sonuçlara göre seçimi kazanan Imamoğlu'nu tebrik ederim." Diyor. Pkk'lı bölücüler kutluyor. Kazandık diyor. Bunu bir takım milliyetçiler paylaşıyor. Türkiye'de hiçbir milliyetçi hareketi desteklemediklerini defalarca söylüyorlar. Üslupsuz alelade konuşan cahil sürüsü devletin her yerine konuçlandırılıyor. Koskoca proflarda onları destekliyor. Bi çekilin gidin artık. Gençlere yer verin. Lan öleceksiniz. Allah'tan da mı korkmuyorsunuz? Imamoğlu geldi diye Istanbul din mi değiştirecek? Ayasofya tekrar ibadete açıldı da yeniden mi kapatılacak? Apo piçi siktir olup gitti de yurda geri mi alınacak. Yıllardır yerimizde sayıyoruz. Üniversite mezunları artık işsiz kalmayacak mı? Ya da ölenler mi dirilecek? Gelen ne yapar bilmiyorum ama gidenin hiçbir şey yapmadığı aşikar. Lütfen artık karalamayı bırakın! Istanbul Türkiye'nin bir yurdu ve orada biz yaşamıyorduk en son gördüğümden beri. Sarıklı cübbeli adamlar, peçeli kadınlar penguen gibi sıra sıra. Ve anlamadığım bir dil. Renkli kıyafetler. Tenlerin farklılığı bizde hiçbir zaman sorun olmadı güya ırkçı biziz. Neyse yazılanları okuyunca kızmadan edemedim. Demem o ki yazarlar tazılarını yazsın. Şairler şiirlerine baksın. Hocalar öğrencileriyle ilgilensin. Siyaset akıl işi değil yalan işidir. Adam geçer otobüslerle pkklı karşılar. Buna bi kılıf bulur. Yurdu Arap ile doldurur buna bi kılıf daha bulur. Binlerce şehit verilir sadece bizim hiç tanımadığımız ama onun eski hoca efendisi sorumlu tutulur. Iş bulamayız, okumuşsun bize okuyan lazım değil olur. Kafan kapalı ise müslüman olursun. Bir de uyuz sakal modası. Beyefendi olun bedevi değil. Yaşanan onca tarihi bir kenara atmayın. Gündemi kafalarına göre değiştirip kanalları kapatıp dilleri bipleyip sansürlemeyin. O dizileri kaldırın siz. Konuşma yasağı yerine. Bırakın herkes istediğini konuşsun. Sizin tarafınızda değil diye akademisyenleri yerinden yurdundan etmeyin. Sahip çıkın gençlere. Üç çocuk müç çocuk hikaye insan yetiştirin insan. Bize en çok biz lazımız. Eleştirilecek o kadar şey var ki. Adalar, arsalar, korular, dağlar, borçlar, maaşlar, devletçilik politikasıyla kurulan kurumlar, satılan insanlıklar neler neler... şimdi bi rap şarkı sözü yazacam şuraya askerliği de bozuk düzene ekledikleri gelecek aklıma.
Belki de hayır burda belkilerin yeri yok.
Kesin ama keskesin  bunları aklına sok.
Çözülemeyen onca sorun dert çok.
Çok, koftiden çözümlere karnımız tok.
Şiar edip kendine kabullenip zilleti,
Gaf yapıp uyutan var milleti,
Hiç kimse görmedi bu şekil ihaneti,
Peşkeş çekip memleketi!
SATAN SATANA!
Yerine ulaşır mı bilmem. Artık uyuyan değil uyanmış olan olmak temennimiz. Allah hayretimizi arttırsın. Esen kalın!🙋‍♀️🇹🇷
#imamoğlu#by
24.06.19/01:45|fk

21 Haziran 2019 Cuma

Herkes birileri için ölüyo. Bi de tabut taşıtacaklar adama. Hep masraf hep!😁
#fk

19 Haziran 2019 Çarşamba

Insan insanın kurdudur.

Tarih bildin mi, tüm insanları tanırsın sanırdım. Coğrafya öğrendin mi tüm dünya ayaklarımın altında. Matematik tek değişmez. Kimse bilmez. Sadece okuyarak öğrenilmez. Küfür etmezsen edeplisindir, kimseye bakmazsan namuslu, kendini seversen bencil, okudun mu adam sanılıyorsun. Meğersem her şey birilerinin uydurmasıymış. Artık bir dur diyebilmeli insan, insana. Uydurma! 
Göreceler dünyasında o ne dedi bu ne der. Hayat bir su akıp gider. Su bulunduğu kabın rengini alır. Hem Bruce Lee ne der:  "Be wather my friend." Suya da güvenme arkadaş şekilden şekile. Rengini al yeter.  Yine bi söz var çok severim. Üç dilde de bilirim söylenişini. Latince, Homo homini lupus est. Rusça, Человек человеку волк. Türkçesi ise Insan insanın kurdudur. Insanoğlunun dünyayı yönettiği, berbat ettiği, yaşanmaz hale getirdiği, birilerinin iyi, yardımsever, güzel olduğu birilerinin câni, gaddar, pislik, serefsiz olduğu yaşanılası cânım dünya.
Ne yana dönsek yanlışdayız. Çıkmazdayız. Aslan ceylan paradoksunu yaşıyoruz. Biri yaratılışının gerektirdiğini yaparken diğeri yaratıldım madem gerekeni yapayım diye akıl erdiremiyor. Içimi kemiren buhran bunalımı da yanına katıp rulet oynuyor. 
Herkes dertli. Kimi aşktan kimi işten. Kimisi yokluktan. Yoksulluktan. Düşünememekten. 
Düşünmek fiilini onlar direk düş kökünden alıp tökezliyorlar fırtınasız, aydınlık, topuksuz limanda. 
Ne garip yaratılmışız. Her seyi bilip bilmemek yapıp yapmamak nasıl bir duygudur ey insanoğlu. Gidişat nereye? Bırakabilecen mi tuttuğun dalı? O dal bi ağaca o ağaç bir köke o kök bir toprağa o toprak bir dünyaya bağlı mı? 
Nerede  olduğunu nereye gideceğini bil bilmezsen Alice Harikalar Diyarında'nın bi hikaye olmadığını da anlarsın. 
Sevdiğin tarihi şahsiyetlerin destanlaştırılmış hayatlarının dalgasını geçmek yerine özenine çekersin. Hayat çok kısa  kardeşim göz kapaklarına hükmedemediğin şu dünyada insanlığa hükmetmeye çalışıyorsun, uğraşma. Yorma kendini Charles Bukowski'nin dediği gibi. Hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. Oku kendine oku. Bil kendini bil, gül şansına gül. Kal hoşça kal !🙋‍♀️🌿💚
20.06.2019/01:15|fk

16 Haziran 2019 Pazar

Babama...

Bazen sadece özlersin. Babanı, babasızlığına kamçı vurur gibi gördükçe başkalarının babalarını. Ben erken kaybettim. Aslına bakarsan her ölüm erken değil midir? Özlüyorum. Her gün. Her dakika. Her saniye. Onun yokluğu, yapamadıklarımız. Anılar. Bazen tek bir söz. Bir dua. Bir yol ve ya yolcu. Bazen bir bakış derlerken yüreğini. Git gide benzediğim adam. Benim babam. Yalnızım. Yollardayım yine. Acına tahammülüm kalmadı. Beni yolcu eden adam bir sene önce bugün öylece pes etti gitti. Yoruldu gitti. İnsanlar bazı tarihleri hiç unutmazlar ya hani 1071,1453, 1923 gibi. Ben de cellat 2016'yı hiç unutmayacağım. Beni senden ayıran Aralığı ve onun lanet ilk gününü. Öncesi altı ayını. 1 Aralık tarihini unutmayacam. Kanım çekilsin kalbim kurusun aklım donsun ki unutmayacağım. Çaresizliği unutmayacağım. Sabahın seherini unutmayacağım. Bana inanan adamı unutmayacağım. Bir Türklüğümden gurur duymuşumdur bir de babam sen olduğun için. Allah mekanını cennet etsin güzel babam! Dediklerin oldu. Annem sözüne geldi. Bense hep kızdığım adam gibi oldum. Babam gibi oldum. Canım babam gelmeyeceğini bile bile her motor sesinde her şapkalı adamda her sözünde seni arayıp beklemek gözlerimi yola dikmek ne zormuş. Eve geldiğimde kapıda karşılayan adam yokmuş. Zaman daralıyor. Her okuduğum kitabın içinden seçip sana anlattığım bölümler gibi ömür geçiyor. Rahat uyu babam. İlahi adalet yerini buluyor. Kızmanı, esip yağmanı özledim. Sohbete rüyama beklerim. Avunduğum tek şey dertleştiğim tek an. Allah'a emanet babam. Görüşeceğiz. ✋🙋💞🌟🌙

01.12.2017/00:24/fk #babama💔

13 Haziran 2019 Perşembe

Bazen...

Bazen diyelim, bazen kendin olmaktan utandığın anlar olur dürüst olamazsın. Yine de bazen her şeye rağmen kendin olursun. Boş bir kağıtsın bazen. Sınav kağıdı. Kontrol eder o bilgili kişiler. Bazen kendin olmayan bir kağıtken ortalaman yükselir, yüz alırsın belki. Bazen de kendin olan, seni anlatan bir kağıtta sol üst köşede kocaman bir sıfır görürsün karakter ve kişiliğine atılan bir imza. Bazen en doğru olan boş bir kağıt olmak. O bilgili kişilerin kendini görebilecekleri. Bazen gerçekten kendin olabilmek önemli. Her şeye rağmen. Boş bir kağıt gibi..

Fati Kozan/07.11.14/19:07
Ал шамал, чач мени!
Идрис Неби Каракуш

Ал шамал, чач мени!
Тенир тоо төбөсүндөн, кубала эргене өрөөнүнө…
Кылымдар бар, сагынамын улууган бир карышкыр үнүнө.

Ал шамал, чач мени!
Алтайлардан Ысык Көл’дүн жээгине
Улаштыр тез, Күр Шад’ын чөлкөмүнө

Ал шамал, чач мени!
Көк жалдуу көк бөрүнүн жаткан жерине.
Конок күт Казактардын, Кыргыздардын боз үйүнө.

Ал шамал, чач мени!
Жаным жай болсун өткөн күнүмдө.
Ниязи Йылдырым, Атсыз болсун жанымда.

Ал шамал, чач мени!


Котормочу: Фати Козан

Türkçe Orjinal hali:

Al rüzgar, savur beni!
İdris Nebi Karakuş

Al rüzgar, savur beni!
Demir Dağ tepesinden kov Ergenekon Vadisine...
Yıllar var hasretim, uluyan bir kurt sesine.

Al rüzgar, savur beni!
Altaylardan Issık Göl'ün kenarına.
Ulaştır tez, Kür Şad'ın diyarına!

Al rüzgar, savur beni!
Boz yeleli Boz Kurtların yatağına...
Konuk eyle Kırgızların Kazakların otağına..

Al rüzgar, savur beni!
Canım feda olsun, geçmiş günlerinize...
Niyazi Yıldırım, Atsız olsun yanımda.

Al rüzgar, savur beni!


  • Çeviren: Fati Kozan /07.04.2014
*Bir kadının sevdiği tek kadın dünyaya getirdiği kadındır.
03.05.19/09:56|fatikozanoğlu

12 Haziran 2019 Çarşamba

Her başarılı erkeğin arkasında ki kadın olmak değil, her başarılı kadının yanında  durabilecek adam olmak asıl mesele. Zaten  Kadınlar nerede duracaklarını iyi bilirler.  😉
16.11.2017/17:37|fatikozanoğlu

Fatımalar düşkündür babalarına, babalarından sonra kalmak mirastır Hz. Fatıma'dan onlara...
25.05.19/03:27|fatikozanoğlu

7 Haziran 2019 Cuma


Birbirine düşmanlık besleyen bir grup içerisinde bir kişi çıkıp bir şeylere son vermek için elini taşın altına koysa; kalanlar gider o eli taşın altında ezer.
15.05.19/00:36 #fatikozanoğlu

5 Haziran 2019 Çarşamba

Hiçbir şey karşılıklı değildir. Her zaman daha fazlası senden beklenir.
04.06.19/22:21|#fatikozanoģlu

Her şeyi eksen toprağa mutlaka bir şey biter de insanı eksen toprağa bi insan etmez. Bir dal bitmez. Kuraktır toprağı vesselâm. Kuş uçmaz kervan geçmez.

19.05.19/00:54|#fatikozanoğlu

3 Haziran 2019 Pazartesi

Böyle dan diye lafa girmeyi pek sevmiyorum. Halkımız da sevmiyor. Bi girizgah şart oluyor. Hep bi gelecekten, bir yerlere gelmekten söz ediyoruz. 7'den 77'ye. Hiç gelecek hayali kurmayan yoktur. Ve bunun da birinci şartı doğuştan milyoner değilseniz okumak ve kendi çabalarınızla (bir yere kadar) varabilmek. Gerisi Allah Kerim benim lügâtimde. Okuyoruz. Çalışıyoruz çabalıyoruz. La en tembeli, beş para etmeyeni, en adisi (kötüler) bile bir annenin bir öğretmenin elinden geçiyor. Zorunlu eğitim eğitim şart. Küçümsenemez. Okuma yazmayı bilen adam küçümsenemez. Aklının sınırlarını mutlaka kullanır bir yerde.
Kimimiz ise okuruz. 5-6 yaşından 18 yaşına kadar zorunlu eğitim. Sonra zaten herkes gideceği yolu çizer kendi Sırat'ında. Suretini belli eder bi aineyi Iskender ortada olmasa da. Gelelim başımız sağolsuna. Kime mi neden mi? Sen başla okumaya ucu bucağı dipsiz kuyu. 4-5 sene üniversite 2 yıl yüksek lisans doktora falan ömür geçiyor. Biz ceyrek asır devirmiş içi geçmişler tayfasıyız. Rotamız tüm yol istikamet gelecek...
Bir doktor kaç yılda yetişir söyleyin bana. Televizyon programına çıkıp da ameliyatı bırakıp namaza durmam daha sevap değil mi diyen cahil anlattığım sen değilsin.
Bir ömür nasıl geçer? Bir ömür nedir? Kime göre? Kaç yıl, kaç ay, kaç gün, kaç saat, kaç dakika ve de saniye. Okumaya başlayınca hayat da başlar. Hayal başlar. Aşk başlar. Oku yeter ki. Sapmadan sapıtmadan. Yıl geçer, zaman geçer. Istediğin bazen ya da çoğunlukla istemediğin yolda ilerlersin. Mesleğin aynan olur.
Sonrası mı? Kimse bilmez... Nereden bilecek ancak tahmin eder kesinlik yoktur. Ölüm vardır çünkü. Şah damarı kadar yakınında bir yerlerde. O kadar okumuşsun, dirsek çürütmüşsün, hayat kurtarmışsın değistirmez o tarihi. Öleceksin. Kaçamazsın. 
O zaman nasıl yaşamalı. Ölümle yaşamalı, ölümü bilmeli hissetmeli, duymalı kanat seslerini. Kimseye koymamalı acısı. Bi Deli Dumrul bulamazsın bu çağda. Bulsan soy soylayıp boy boylayacak Dede Korkut bulamazsın. O yüzden ölmeden ölümle, ölmüş gibi mutlu ve hür yaşamalı. Son dakika edilen tövbe Firavun'u kurtardı mı?
Korkuyorum ne için kaçıp koşuyoruz. Neden yaşıyoruz, nereye gidiyoruz bilip de uygulayamamaktan bunları yaşayamamaktan korkuyorum. Affola!🌿

03.06.2019/13:43|fk

hevessizleştirildik🍂

Tam 00:00'ı gösteriyorken saat, dilime dolanmış son bir kaç yılımı özetleyen bir şarkı. "Sabır öylece kaldı da sabredeni söyle kim ...