24 Kasım 2024 Pazar

Geçmişlerimize Rahmet🌷🪦📿

Soğuk bir Bişkek gecesinden yazıyorum 2016 yılında yine soğuk bir Bişkek gecesinde dedemin ölüm haberini almıştım. 91 yaşında çok malı olup yiyemeden gidenlerdendi. Çok çalışmış, kazanmıştı. Çok malı vardı ama fakir gibi gitti rahmetli. Zengin insanlar dünyada fakir gibi yaşarlar ama ahirette zengin gibi hesap görürler. Diye bir söz vardır. Bana hep ibret olan. Dedemin öldükten sonra mallarını paylaşa paylaşa bitiremedi çocukları, torunları... it köpek... dedem peki neden yiyemedi? Neden yoktu parası ama hep dilinde duası bembeyaz saçları ve utanan o yüz ifadesi ve de çocuk gibi masumiyeti, yaşlandıkça küçüldüğümüz gerçeği. Ebem iyi kadıdı ama sevmezdi bizi. Çocukken hatırlarım çürük elmaları, cevizleri verirdi bize. Iyice yaşlanınca o da yiyemedi, çürüyeni bile. Torun seçti, evlat seçti, ağzı bozuk bir kadın oldu hastalanınca kendini bile unuttu. Dilinde bir babam lafı çıkardı, körüne kurban olayım derdi. O zaman ne demek olduğunu anlamazdım. O kendini unutmuştu ama babası hep onunlaydı. Örgülerini, kulağından sarkan iki çeyrekli küpesiyle çok güzel bulurdum. Kıvırcık saçları, uzun boyuyla daha kendindeyken hiç gülmeyen ve de beni sevmeyen suçkayıcı ifadesiyle değilde her şeyi unutmuş haliyle bazen çok güzel gülerdi. Ben hep yanlarında olmanın karşılığını evlatlarından aldığım düşmalık bedeli ile ödedim. Mekanları cennet olsun. Herkes ne görüyorsa onu yaşatıyor onunla yaşıyor. Helali hoş olsun. Iki katlı bir evleri vardı üst katında tahtadan parkelerinin korkunç gıcırtısı aşağıya gitmesin korkusuyla tetikte yürürdük. Elma bahçesinde elma yerken yakalanırsak söve söve kovalardı ebem bizi. İş yaparken iyi ama otururken kötü olurdun. Şimdi düşünüyorum da değdi mi be! O eviniz evlatlarınız tarafından pay edilirken yerine kocaman bilmem kaç katlı daire dikilecekken siz de görüyor musunuz oralarda değmiş mi? Ebem köyde babam bekliyor, köye gidelim. der dururdu. Kanser edercesine iki lafından biri köydü. Mezarın bile şehirde Fatma Hanımcım. Rahat mısın yattığın yerde. Ne ev ne tarla, parça parça sattılar atı alan Eskişehir'i, Boztepe'yi, Armutlu'yu, Avrupa'yı geçti daha biz geçemedik... kimsenin canı sağ olmasın. Paraya, arsaya, tapuya, senete, evlada, eve, mala, tarlaya, toprağa, Allah'a tapar gibi tapınan materyalist ve de putperest akrabalarım. Çektiğiniz tesbih, kıldığınız namaz da kurtaramayacak gibi sizi...

Ebem ben Ilk buraya okumaya geldiğim zaman hastayken beni acayip duygulandıran bir laf etmişti. Gittiğin memleket uzak. O kadar uzağa gittin Atatürk'e yaraşır bir adam ol gel demişti. Ben çizgimden hiç şaşmadım ebecim. Ama senin evlatların bana okumuşda adam olamamış dedi. Ben de adam olamadım öyle milletin ipliğini pazara çıkarıyom işte yazarak. Hamahta sallanah mı biraz. Seninkiler uyuyor beni bekçi dikti cümlelerime. :)
Siz de anladınız mı mal da yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan, lafını. Oyalanıp gittiniz de. Değdi mi?  Hanım diye bir film izledim geçen gün. Varlıklı okumuş bir kadın. Nasıl hanımefendi. Bir kedisi var Hanım. Kadın öleceğini anlayınca kedisine bir kapı arıyor kimse de istemiyor kedisini. Insanlar bencil. Acımasız, merhametsiz. Kızı var kadını ne arıyor ne soruyor. Kadın kocasının hayali ile dertleşip ona anlatıyor halini. Azrail sevdiğinin suretinde alıyor canını. 11 gün sonra yalnız ölmüş olarak, kedisi de yanı başında bulunuyor evinde. Kızı koskoca konağı satıyor Hanım'ı da sokağa atıyor. Çok etkilendim bu filmden. Yaşın verdiği bir yorgunluk mu bilinmez hüngür hüngür ağladım. Belki de tanıdık duygularıma tercuman olmuştur o yúzdendir verdiği acı. Çalışıp çabalayıp emek verip okutup yaşayıp ölüyorüz. Yanımızda götürebildiğimiz ise ölmeden önce yaşadığımız göğüs kafesimizi patlatacak kadar dolu acı ve nankörlük çoğu zaman. Şanslıysak kimseye muhtaç olmadan mutlu ölüyoruz. Yine 2 metre kefen son sermayemiz oluyor. Onu da layık görürlerse. Öyle işte. Içim dolu. İçim hüzün. Dedemden çok ebemi söylemişim.
Bisikletten düştüğümde kanayan yara bere ıçindeki eklemlerimi alıp kırık olup olmadığını aklını kaybettiği halde müthiş bir soğuk kanlılıkla kontrol ederdi. Ebem iyi kadındı çok sevmesede bizi. Dedem güzel yüzlü bir adamdı. Allah tahsilatlarını affetsin. Dedemden bir hafta sonra babam ölecekti. Onun acısını tüm kemiklerimde yetim bir sızı ile yine bir Bişkek gecesinde hissedecektim. O da 61'indeydi. ...
Aynı yerde aynı acıyı hissetmekten öte her yıl yaşamak. Unutamamak. Unutmaktan korkmak. Herkesin acısı sevgisi kadar. İşte. Sen hangisine yanmayı tercih edersen. Hangisinin acısı daha baskın gelirse.? Acıya tutunursak  olmaz, insan acısına yaslanmamalı. Yoksa kafayı yedirir acı insana. Acınız taze ama umudunuz var olsun. Acı varsa yaşıyorsun demektir. Esen kalın acısı yüreğinde taş olanlar. Babasızlar. Gurbeti yaşayanlar...

25.11.24/01:00| kf

hevessizleştirildik🍂

Tam 00:00'ı gösteriyorken saat, dilime dolanmış son bir kaç yılımı özetleyen bir şarkı. "Sabır öylece kaldı da sabredeni söyle kim ...