6 Haziran 2022 Pazartesi

yokluğun kızıl günü🌅

Mevsimler gelip geçiyor, her şey değişiyor. Bazı şeyler aynı, günler aynı, renkler aynı, hisler aynı. Ayrılıklar da hayatın içinde. Bu yıl 10 yıl önceki gibi. 10 yıllar geçiyor insan hayatından. Dile kolay. Unutuluyor acılar. Geçmiş zaman geçmiyor. Hatırlanmayı bekliyor. Kurumuş bir gülün kitap arasında kaskatı kesilmiş hali o günü kuru bir gül kokusu ile getiriyor. Dokunsan parçalanacak. Ama narince tutuyorsun. Yaprakları kuru daldan ayrılmasın diye. Bazı şeyler bir kuru gül yaprağı kadar şanslı olamıyor. Unutulmaya, dağılıp parçalanmaya mahkum oluyor.
Ne garip değil mi? Bugün yine babamı telefonda arama günümdü. Babam geldi. Kuru gül kokusunun o keskin ama eski kokusu gibi. Burnumda tüttü. Acı bir histi. Ne yapacağımı nereye gideceğimi nereye kaçacağımı bilemedim. Yol birikmiş içimde. Yürüdüm yürüdüm. Topuklarım ağrıyana kadar. Acıyan tenin ağrıyan tenin.
Gökyüzü o kadar eşlik ettiki ruh halime. Bir yanı günlük güneşlik dağlar ufukta açık seçik. Görebildiğine seviniyor insan. Uçan kuşu, yükselen bulutu. Bir anda bir rüzgar benim gibi alıp gelemedi yağmuru. Gözlerime inmedi buğu. Derdim doldurmadı yüreğimi. Benimki de dert mi!
Bilmiyorum nereye bu gidişat, bugün günlerden babamı anma günü. Insan ne olursa olsun en çok kendisine kızar hayatta. En çok kendesine düşman. Yıldızı barışmaz kendiyle. Kendiyle rekabette, kendisine müslüman çoğu zaman.
Bugün ben ben değilim, kararsız bir günün arefesinde, yalnız bir derdin eşiğinde, kalabalıklar içinde. Ahh bir çalsa telefonum. Bugün günlerden babamı arama günüm. Pek de bi derdim yok. Şımartılmak, pohpohlanmak zaten değil derdim. Zaman geçtikçe acıyor kapanan yaralar derinden. Derinlerde bir sızı, aralanıyor ruhumda bir yerlerde kapısı. Yoksa hayatta babası.
Bugün biraz daha yalnızım. Biraz daha kederli. Sahi kaç yıl geçti görmedim. Bugün kendime sayıp sövme günüm. Bugün deliridi benliğim. Dışarıda kaçak içeride tutsak. Aklımın eşiğindeyim. Ilerisi tuzak. İlerisi girdap, labirent. Aklımın kıyısını zorlayan dalgalar, iskele babaları, dalga kıranlar... dalyanlar gerilmiş.
Binbir çeşit ruh hali içinde, yanlış kararlar eşiğindeyim. Bir nazar boncuğu görecekmiş gibi işimi bir de elma çekirdeği, iğde dalı, üzerlik otu, muska ne bileyim... eden bulur güzelim.  Bugün yorgunum, okulun final haftasında ömrümün yokuşundayım. Bugün bir garibim. Elden ayrıyım. Rüzgarda saçları savrulan o kız benim, boş koltuğa oturmayan o yolcu benim, elinde şemsiyesi olup açmadan yağmurda ıslanan benim, önünde yemek olup yemeyen, acelesi olduğu halde gitmeyen, sıcak çayın yanında soğuk su içen, gölgeden gitmeyen de benim.
Gece açık gökyüzü, ay yıldızlarla gökte. Dua etme zamanı. Doğru yerde doğru zamanda olmak temennim. Gidene gitme de demeyin.
Serin bir gece şahidiniz, ay yerini güneşe her verdiğinde dileğiniz kabul olsun. Esen olun gecenin bekçileri.!

01:00 /07.06.22|fk
Güneşin eteklerini sürüdüğü o günlerde gökyüzü mavilikte tutku kızıllıkta şenlik, varsın olsun bizim de kaybettiklerimize dileğimiz. Sürgün de neymiş cennet diyarında! Kavuşsun güneşe ordan aya ve yıldızlara. Tanrıya bahar kokan selam ve dualar getirdik Asya akşamlarında. 🧡

telaşsız

 çaresizlik diye bir şey var mı emin değilim ama tüm yardımları reddetme, derdini anlatamama, çabalamama ve hevessizlik var. istesem çare ar...