26 Nisan 2020 Pazar

Ramazan'da Hayret ve Şükür

Geceniz güzel olsun! Hayırlı Ramazanlar dileyip yazmaya başlıyorum. Benim uykunun önüne geçemediği yazılarım vardır. Bilenler bilir. Hep bi serzeniş, hep bi sızlanma. Ama bu kez Ramazan'ın da özüne yakışır bir şekilde şükür ve hamd ile anlatacağım derdimi. Derdi verene Şükürler olsun!
Çok badireler atlattık, nice olayların içine balıklama atladık, bazıları bizi içine çekti. Vatan gibi. Şimdi de bir Korona belasıdır sürüp gitmekte. Ben ömrümde en çok vakitsiz Ezandan korktum. Çok korktum. Kıyamet koptu sandım. Çünkü Ezanın vakti vardır. Selânın da. Siz duydunuz mu anlatacaklarım dışında. Bizim yaşımız ne ki... Birincisi 15 Temmuz ve sonrası. Çok korkmuştum. Nereden bileyim ben darbeyi, kalkışmayı. Onlar geçmişte oldu diye okudum tarih kitaplarında. O geceyi yaşayan bir nesle ömrüm boyunca aşina olacağım galiba.
Ikincisi ise Korona denilen Virüs. Birincisi bizi ilgilendirdi. Biz yamdık. Ikincisi dünyayı yaktı. Akşamları selâlar okununca buralarda ben çok korkuyorum. Bizim adetimizde geleneğimizde yok çünkü bir perşembe akşamı okunur o selâlar bir Cuma'dan önce ha bir de öldüğünde. Vakitsiz Ezandan korkmam belki doğduğumda kulağıma okunduğundandı. O zaman adımla beraber bu Ezandır kara kızım diye babam. Ezan günde beş vakit okunur. Miraç'tan mirasımızdır. Da demişti.
Annem geçen yıl Umre'ye gitti. Önceleri gördükçe ağlardı gönderdim. Git diye. Babama nasip olmadı mekânı cennet olsun. Olmayacak duaya oldu olası amin demezdi. O yüzden de istemedi dili ile. Annem Kabe'nin boş kaldığını gördükçe ağlıyor. Iftar sohbetinde bir hoca diyor ki biz ne yaptık ki Allah bizi kendinden uzaklaştırdı. La Allah'la kulu uzak olur mu hiç hoca? Allah kulunu bırakır mı? Kulu unutur anmayı ama Allah unutmaz.
Şüphesiz bunda da anlayabilenler için ders yok mudur? Fetih Suresinde geçer. Kabe'ye giremeyecekleri bir süre antlaşma gereği ama sonra Allah Fetih'i bağlı bulunan kurbanları kesip kafalarını traş etmiş olarak girebileceklerini müjdeler. Onları bundan alıkoyan sebebi orada bulunan ve henüz tanımadıkları Müslüman erkek ve kadınlara bilmeyerek bir zarar vermek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali... der. Bu surede de alınacak elbette dersler vardır. Virüsüydü, hastalığıydı bahane.
Ülkemiz 2015 yılında herkese sokağa çıkma çağrısı yaparken şimdi sokağa çıkma evde kal diyor. Elbette bu virüs sürecini en güzel şekilde geçirip en az kayıpla atlatacağız. Ama halâ gelişmekte olan ülke konumundayız. Açıklayın bunu.
İşsizlik hat safada. Okuyan oranı arttıkça işsizliğin artması acınası bir durum. Biz daha 100 yıl gelişmekte olan olarak kalacağa benziyoruz. Televizyon dizilerinden medet umuyoruz. Kutu kutu limonate! Murat Kekilli dinleyin.🤟😅
Şimdi nereden nereye geldin diyeceksiniz. Uzun zaman yazmayınca insan kalemini zaptedemiyor ne yazık ki...
Bu hastalık iyi ki geldi diyorum ben. Zorunuza gitmesin.! Ben yıllardır kendimi hoşgörülü yardım sever, adaletli bellerdim. Hiç de değilmişim. Bu sağolsun Çinlilerden Korona çıkınca kolonyayı anmadan geçemeyecem. 😅 ben insan olduğumu hatırladım yahu! Bir ayda kaç kitap okudum bilmiyorum. Hala okuyorum. Gönlüm rahat. Sevdiklerimle sık sık telefonda konuşuyorum. Arayıp sotmayı unuttuklarım sağolsunlar arayıp soruyorlar. Herkes aynı konumda. Kimse diğerinden üstün değil. Ah şu reklam kokan hareketler olmasa. ! Biz askerimizden de polisimizden de sağlıkçımızdan da zaten eminiz. Gerek yok.😉 bizim bi aşağı komşumuz var Hasan Emmi. 85 yaşında. Babam rahmetli olduğundan beri kapımıza geldiğini bilmem. Geçenlerde geldi. Bana biraz para ver dedi. Ayıpsın Hasan Emmi dedim. Ne kadar istiyon? O da güldü gönlünün bol olduğunu biliyorum da güzel kızım maaşımı çekemedim. Bi gitsen de bizim parayı çeksen dedi. Ben de önce polisi arayalım gelirler onlar başka ihtiyaçlarına da bakarlar dedim. O da daha iyi o zaman dedi. Aradık bilgileri verdim. 3 haftayı geçti. Gelen olmadı. 😅 Hasan Emmi de bana gelmekten çekindiği için sürekli kendi gidip parasını çekip ihtiyaçlarını aldı. Ben de o gün gittim. Öğrenince üzüldüm belediye otobüsü zaten almıyor. Neyse başka bir ihtiyacın var mı ben gideyim dedim. Engelli kızı var 55-60 yaşlarında oksijen tüpü ile nefes almaya çalışan bir de yaşlı karısı. Asiye Yenge geldi. Fati kızım dedi, ben bir şey istemiyorum. Tek Selma'nın ilaçlarını yazdır da bir haftadır ağzına bir lokma koymadı dedi. Ben de aldım bunların kimlikleri onu duyan yan komşu 65 yaş üstü Zeynep Yenge, Fati benim de ilaçlarım var kızım benimkileri de yazdır dedi. Gittim topluca bu ilaçları yazdırdım. Beş dakikalık işim iki saat sürdü. Sonra markete gidip alışveriş yapayım dedim. Üç haftadır çıkmıyorum. Markette alışverişimi tamamladım kasaya geldim. Kasada bir kadın mini sepetinde üç kutu ayran bir küçük su sepeti kasaya bıraktı kola nerede diye kasadaki kıza sordu. Kız tarif etti. Bana da dönüp buyrun sizinkini alayım dedi. Ben de kadın şimdi sıkıntı çıkarır beklerim dedim. Abla yan kasa boş oraya geçer dedi. Benimkileri kız okuttu kasadan. Derken kadın geldi. Kıyameti kopardı. Bana olmayscak hakaretler. Dedim kasa boştu kız geç dedi. Kadın bu kez kıza bir sürü hakaretler pişman oldum. Dedim ben geçtim ya! Kız abla yan kasa boş deyince kıza kükremesin mi🤣 hadsiz! Kız ağlayıp gitti. Ben parayı ödeyemeden kaldım. Bağırıyor kadın. Müdüre şikayet edecem diye. Benim acelem var dedim. Başkasını almış. Terbiyesiz. Bana iş buyuruyor... yalanın bini bin para. Dayanamadım. Başka bir kız geldi kasaya ücreti ödedim. Dışarı çıktım. Market servis şöförü de tanıdık bi abimiz. Tekerlekli sepeti elimden alıp yardım etti. O ara müdürle kadının yanına gittim. Müdüre tüm hata benim. Kimseyi suçlamayın dedim. Müdür başı ile onayladı. Kadın orada bağırmaya başladı caddeye doğru. Ben de dayanamadım artık. Kızı ağlattığınıza değdi mi? Böyle zor günlerde birbirimize destek olacağımız yere köstek olmayalım. Kimsenin ekmeği ile oynamayın. Yazık dedim. Kadın bana senden mi öğrenecem diye başladı çemkirmeye. Elinde ufak bir poşet. Dedim ki tüm bu gürültü şu ufacık poşet için mi? Yapmayın Allah aşkına dedim. Aceleniz olduğunu söylüyorsunuz ama ortalığı karıştırmaya yetecek kadar vaktiniz varmış dedim. Insanlar hastalıkla uğraşıyor dedim. Kadın ben sağlık çalışanıyım senden mi öğrenece hastalığı dedi.🤣 vites koptu. Ee daha iyi anlaman lazım dedim. Bu kez bana inşallah hastalanır geberirsin dedi. Geber inşallah! Deyince dayanamadım. Ben gencim abla hastalığı atlatırım sen düşün dedim. Tüm market koptu.🤣 kadın diyecek laf bulamayıp çekti gitti.
Bu hadiseyi neden anlatıyorum. Neden Korona illetine sevindim. Hocam daha önce hiç komşularıma bi ihtiyaçları var mı diye sormadım. Komşumuz benim senden başka kimim var demesi beni kendime getirdi. Artık dışarı ne zaman çıkmaya niyetlensem önce komşumuzu görüyorum. Bi ihtiyacın var mı diye. Önceden aklıma bile gelmezdi. Başka zaman olsa kasiyeri belki haklı bulmazdım. Müşteri her daim haklı ya! Neyse o kadar kitap okuyup kendimi dinleyemezdim. Babamdan kalan param cebimde kalıyor. Spor salonu parasıydı, proteiniydi geçtim. Her şerde bir hayır varmış. Inşirak Suresi ne diyor, Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Diyor.
Lanetleri, suçlamaları bırakıp yardımlaşma ve dayanışmayı sağladığı için teşekkür etmek lazım valla. !
Istisnalar hariç tabiki! Yanlış anlamayın. Sözlerimi burada sonlandırırken duanıza Vatanı için can veren şehitlerimizi de eklemeyi unutmayın. Hayırlı Sahurlar buraya kadar okuyanlara! 🙋‍♀️💜
Allah hayretimizi arttırsın ve kalbimize genişlik versin! Esen kalın!🤗
01:58/27.04.20|fk

13 Nisan 2020 Pazartesi

Yokluk

TRT BELGESEL'in en güzel programlarından Ailenin Yeni Üyesi'nde bugün Reşat, Ganalı bir ailenin üyesi olmuştu. Reşat, kız kardeşleri ile su göletine gidip suyu bulamayınca o inanılmaz hüzün tüm izleyenlerin yüreğini burkmuştu. Reşat ve kızlar yarım saat uzaklıktaki başka bir gölete su almaya gitmek zorunda kaldılar. Ve dönüşü ile zorluğu sen düşün. Başlarında 25 litrelik kovalarla. O manzara aklımdan silinmiyor. Neden mi? Çünkü biz bu zorlukları yaşamadık. Ninelerimiz bile yaşamadı. Onlar hep aktığını bildikleri çeşmelerde tertemiz kaynak sularını aldılar, havuzunda kalanlada hayvanlar doya doya, kana kana içtiler. Ama bugün o kızlar her gün yaptıkları işti hatta günde üç kere gidip geldikleri su göletinden aldıkları su ne temizdi ne de kana kana içebiliyorlardı. Çamurlu bir su için ömür sürüyorlar ve hallerinden hiç de şikayetçi değillerdi. Şu siyah adamlardan öğrenecek ne çok şeyimiz var. Ama siyahi dediğinde hep dişleri bembeyaz parlayan adamlar gelir aklımıza yani bu adamlar hep gülerler. Onca derde kedere rağmen tertemizler.
Aaa haksızlık etmeyim su bulamayan köylünün yüzündeki o hayal kırıklığı bizim kızlarımızın da yüzünde, gözünde olmuyor mu? Hatta daha kötüsü çığlık çığlığa. Ha yanlış anlamayın susuzluktan, açlıktan değil. O en sevdikleri markanın çantası bitti diye mağazayı ayağa kaldırıyorlar. O çok istedikleri, herkeste olan elbiseyi kendilerine iki beden küçük olsa da başkasının almasına katlanamayacakları için kendileri alıyorlar ama giymiyorlar, dolapta dursun yeterki... Hadi elbise neyse de iki üç numara küçük o stilettolar ayaklarını kangrene çevirene kadar giyiyorlar. Numarası yoktu canım. Bende bu rengi yok, a var da bantlısı yok...Her şey güzellik için.
Ne çok derdimiz var değil mi a dostlar.! Ne çok acımız var... Vicdan ve sevgiden bi haber ne çok düşüncemiz var. Yazık etmeyelim. Geleceğimize yazık etmeyelim. Bu alemde sadece bizler yokuz. Şımarıklık etmeyin.
Esen kalın, düşünün!🙋‍♀️
13.04.20/10:42|fk

6 Nisan 2020 Pazartesi

Sağlık

Body Bizarre (Inanılmaz Bedenler) adında bir belgeseli var TLC'nin. Onu izledikçe dünyada ne çok hastalığın olduğunu görüyorum. Gerçekten çok güzel ve öğretici bir belgesel. Sadece bu program değil elbette tüm belgesel programları çok güzel. Ve onları izledikçe hem çok şey öğreniyorum. Hem de hayata bakış açım değişiyor. Ilginç olan şeyleri gördükçe empatim de artıyor.

Bugün anladım ki gerçekten şükretmemiz gereken çok şey var. Bizde dini inancı baskın olanlara malaesef yobaz, görgüsüz, şeriyatçı damgaları vuruluyor. Ama yine TRT Belgesel'de Izlediğim belgesellerden birinde kadın gün bitiminde tüm yorgunluğuna rağmen inandığı Tanrısına bir köşe yapmış orada ona dua ediyor. Duasında "Tanrım bize kızıp hastalık verme." Diyor. Hep ettiğimiz dua değil mi? Allah'ım dert verip derman aratma.  Kadın tanrısının huzuruna temizlenmiş ve güzel giyinmiş olarak geliyor. Aklıma Hz. Musa geldi. Ona da yüksekçe bir tepeden, bir ağaç altında bir ışık sesleniyor. Ayaklarını çıkar burası kutsal yerdir. Diye. Umarım yanlış hatırlamıyorumdur. Yanlış desem ne olur? Şu olur, inancı benden daha yüksektir. 5 vakit namazını kılıyordur. Kuranı hatmetmiştir. Aşağısı kurtarmaz  😁 gelir sallama der. Neyse asıl konuma döneyim. Temizlik imandan gelir.

Şimdi gelelim Inanılmaz Bedenler'den girdin TRT'den çıktın da niye! diye siz demeden ben söyleyim. Tanrı anlayışı her dinde birbirinden farklıdır. Ama temizlik temel şarttır. Bir insanın temiz olması, ihtiyaçlarını eksiksiz görmesi, gücü yettiğince rahat yaşaması sağlıkla ilgilidir. Sağlığın el veriyorsa her şeyi eksiksiz yaparsın. El vermiyorsa olmaz. Eksik olur. Yarım olur. Çala olur.

Corona diye bir virüs belasının pençesinde tüm dünya olarak çırpınırken sağlık çalışanları zamanı gelince herkesin görevini yaptığı gibi canla başla çalışıp bu virüsün etkisini azaltmaya çalışıyorlar. Milletçe çok kayıp verdik. Annem geçen gün "ne olduğunu bilsek, gözümüzle görsek de ona göre tedbir alsak..." diye dedi. Göremediğimiz ne çok şeyle sınanıyoruz yaratılışımızdan beri.
Sağlık çalışanlarına ne kadar saygı duysak azdır. Çünkü, bence onlar doktorlar, Tanrının dünyadaki en güzel en güvenilir elidir. Tüm sağlık çalışanlarına, hizmetlisinden, acilcisine, hemşiresine, daha bilmediğim tüm koluna. Allah onlardan razı olsun diyorum. O kadar güç işlerin üstesinden geliyorlar ki... virüsüydü, çıbanıydı, tümörüydü, hormonuydu, teniydi... sayamıyorum. Insan sayısı kadar hastalık çeşidi var ve dün de vardı bugün de var ve yarında olacak. Sağlıkçılarımız sağ olduğu var olduğu sürece biz de içimizi ferah tutacağız.
Allah çaresiz dertlere düşürmesin. Sıhatin ne kadar ömli olduğunu bir sürü insan; bilim adamı, milyoneri, padişahı, sultanı, yazarı, şairi, evliyası, velisi hepsi dile getirmiş zamanında. Bize de ancak teşekkür etmek ve saygı duymak kalıyor.
Ülkemizin almış olduğu önlemleri ve destek programlarını es geçemeyiz tabiki. Allah ülkemize zeval vermesin. Amin!

Kaybetmeden kıymetini bilin. Sağlıkla, sağlıcakla, esenlikle kalın.!🙋‍♀️

06.04.20/18:20|fk🦠

hevessizleştirildik🍂

Tam 00:00'ı gösteriyorken saat, dilime dolanmış son bir kaç yılımı özetleyen bir şarkı. "Sabır öylece kaldı da sabredeni söyle kim ...